Pamuk fiyatlarındaki artış nedeniyle umutlanan üretici yüzünü pamuğa döndü, ekim alanlarını artırdı. Ancak döviz kurundaki dalgalanmalar, artan girdi maliyetleri, rekolte düşüklüğü ve pamuğun değerinde alıcı bulamaması üreticinin hesabına uymadı. Üreticinin sıkıntısını dile getiren Söke TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi Başkanı İsmail Özer " Pamuk var alıcı yok. Çiftçinin direnme gücü kalmadı. Çiftçi üretime küserse ülkemiz daha fazla pamuk ithal edecektir" dedi.

 

Pamuğa uygulanan prim desteği üreticinin alternatif ürün mısırdan kısmen vazgeçmesine neden oldu. Desteğe bakarak üretim alanlarını artıran üretici, 1 milyon ton üzerinde olan pamuk ithalatını 800 bin tonlara kadar çekti. Umudunu yitirmeyen üretici bu dönemde de ekim alanlarındaki tercihini pamuktan yana kullanınca 1 milyon ton üzerinde rekolte beklentisi oluştu. Üreticinin tercihi yetkililerin "ithalatı bitireceğiz" yorumlarını beraberinde getirse de tarladaki hesap tutmadı. Döviz kurundaki dalgalanma girdi maliyetlerini katladı, iplikçi pazar oyununa gitti ve üretici "perişan olduk, bittik" dedi. " Pamuk pazarda kaldı" diyen üreticinin derdini ve talebini dile getiren Söke TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi Başkanı İsmail Özer, çağrısını yineleyerek " İplikçinin oyununa gelmemek için sabırlı olmalıyız. Pamuk var alıcı yok. Sebebi pamuğu ucuza almak isteyen güçlerin üreticiyi yıldırma çabasıdır" ifadelerini kullandı.

 

 

Söke TARİŞ Başkanı Özer, " Sezon başında Söke TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi olarak lif pamuğun kilosu için 11 lira 50 kuruş alım fiyatı açıkladık. Fakat, verimdeki kaybın yanı sıra fiyatta da önemli bir gerileme yaşandı. Son iki ayda lif pamuk fiyatı yüzde 30 geriledi. Lif pamuğun kilosu 9 lira seviyesinde kadar geriledi. Şu anda Söke'de hasatın yüze 95'i tamamlandı. Maliyet arttı, pamuk fiyatı düştü, üretici zararda. Aslında üretici pamuğunu satmak istiyor ama alıcı yok. İplikçinin pamuğa, yağ sanayicisinin pamuk çekirdeğine olan talebi geriledi. Hal böyle olunca üreticinin direnme gücü kalmadı" dedi.

 

 

Çiftçi çoğunlukla ürünün fiyatına bakarak üretime karar verdiğini belirten Özer, " Mısır ekim alanı 2016 yılında 679 bin 537 hektar iken,2017’de 639 bin 84 hektara, 2018’de ise 580 bin hektara geriledi. Üretim alanındaki daralmaya bağlı olarak mısır üretimi 6 milyon 400 bin tondan 5 milyon 900 bin tona düştü. Aynı dönemde pamuk ekim alanları 420 bin hektardan 560 bin hektara çıktı. Lif pamuk üretimi ise 700 bin tondan 850 bin tona ulaştı. Bu yıl 1 milyon ton hedefleniyordu. Fakat,üretimin 900 bin ton civarında olacağı bekleniyor" bilgisini verdi.

 

 

Özer, pamuk üretim alanlarının azalmaması ve kaliteli pamuğun Dünya borsalarında yer alması için uygulanması gerekenleri ise şöyle anlattı;

 

"Kooperatifler lisanslı depo desteği alamıyorlar. öncelikle buna çözüm bulunmalı. Üreticiler pamuğunu çoğunlukla hasat zamanında ve düşük fiyattan satmak zorunda kalıyor. Çözüm olarak sunulan lisanslı depoculuk uygulamasında üretici birlikleri, kooperatifler lisanslı depo desteklerinden yararlanamıyor. Çırçırlama işleminden sonra lif pamuk olarak korunması gerekiyor. Girdi maliyetlerinden kaynaklı en büyük endişemiz çiftçinin üretimden tamamen vazgeçmesidir. çiftçiyi küstürmemek için kütlü pamuk için daha önce açıklanan kilo başına 80 kuruşluk destekleme priminin en az 1 liraya çıkarılmasını gerekiyor. Primlerin de geciktirilmeden ödenmesi lazım. Özetle çiftçi pamuk üretimine küstürülmemelidir." (AYŞE YILMAZ)